Bu ismi duyduğunuzda “o da ne ki” diyebilirsiniz, hemen bildiğimiz şekliyle açıklayayım; “Poor Jenny”. Yani 3 tane iri yarı herifle birlikte pop-rock tarzında şarkılar kotaran 17-18 yaşlarındaki bu sarışın kız, Gossip Girl’den tanıdığımız Taylor Momsen’dan başkası değil. “Bu da mı şarkıcı oldu ya” vereceğiniz 2. muhtemel tepki olacaktır. Aynen öyle, dizideki rol arkadaşı Leighton Meester (nam-ı diğer Blair) gibi müzik camiasına da el atmış bulundu hanım kızımız. Ancak bir farkla, Leighton’ı ilk olarak Cobra Starship’e eşlik ettiği Good Girls Go Bad’le duymuştuk. Zaten şarkı da Gossip Girl’deki rolüyle doğru orantıda bir iş olduğu için herkes memnun kalmıştı. Ancak Jenny dizide yaptığı gibi Blair’ın izinden devam etmemiş ve açıkta olan “rock chick” kontenjanına el atmış. Malumunuz Avril bayadır ortalarda yok, Ashlee Simpson evlendi, çoluğa çocuğa karıştı, Lindsay Lohan deseniz bir ayağı rehabilitasyon merkezinde bir ayağı parmaklıklar ardında. Ee boş bırakmaya gelmiyor ortalığı, her zaman başka bir alternatif var. Bu sefer de Taylor mikrofonu eline alıyor ve sahneye geçiyor.
Öncelikle şunu söyleyeyim, bu kızdan hiç öyle mıy-mıy bir ses beklemeyin resmen vokalini konuşturuyor. Biraz şaibeli bir durum ama önümüzdeki günlerde canlı performanslarıyla anlarız zaten. Taylor çok azimli görünüyor bu konuda. “Ben bu işi yaparım abicim” diyen tavrı çok net belli oluyor. Ama gerçekten ciddiye alınması için zorlu bir yol var önünde. Birkere grup çok zorlama görünüyor. Taylor ve yapımcı firma (eminim ki bu kıza çok büyük paralar yatırılıyor) kesenin ağzını açmış ve grup elemanlarını satın almış hissiyatı çok bariz bir şekilde görünüyor. Yoksa bu 3 adamın, 17 yaşında, hiç bir müzik geçmişi olmayan ikoncan kıvamındaki kızla işi ne? Grupla yapılan bir röportajdan ve albüm tanıtımlarından da gördüğüm kadarıyla grup arasında hiç bir bütünlük yok Yani Taylor, amcaları pek iplemiyor. 10 dakikalık röportaj boyunca gitariste tek bir laf ettirmedi. Albüm görsellerinde, 2 fotoğrafta grup birlikteyse diğer 10 tanesinde Taylor tek başına. Yani grup olduklarına filan bakmayın, bu iş Taylor’ın solo projesinden başka bir şey değil. Böyle göstererek, “Poor Jenny” sıfatından kurtulmak ve biraz daha ciddiye alınmak için işleri kolaylaştırıyor.
İsterseniz albümün çıkış parçası Make Me Wanna Die’ın video klibine göz atarak ne demek istediğimi daha iyi görebilirsiniz.
Albüm bana Avril Lavigne’nin 2. stüdyo albümü Under My Skin’i hatırlattı. Hatırlarsanız bu albümde Avril, Amy Lee’den ayrıldıktan sonra Evanescence’le de yollarını ayıran Ben Moody’den yardım almıştı. Haliyle albüm de ilkine göre daha ağır bir sound’a kaymıştı. Light Me Up’da da benzer sinerjiyi hissetmeniz mümkün. Yani Avril Lavigne’nin yaptığı işler hoşunuza gidiyorsa bu albümü de sevmeniz muhtemel. Bu furyadan hoşlanmayanlarsa nefret edecektir tabiki. Ortası yok yani. Albümde öne çıkan parçalar ise; My Medicine, Make Me Wanna Die, Light Me Up, Just Tonight ve Miss Nothing.
The Pretty Reckless ilk performansını, Avusturalya’lı kız kardeşlerden oluşan pop-rock grubu The Veronicas’ın açılış grubu olarak gerçekleştirdi. Ayrıca Taylor Momsen’ın şuaralar yaşadığı 2. büyük heyecan ise; Madonna ve kızı Lourdes’ın tasarımlarından oluşan Material Girl’ün marka yüzü olması.
Albüme bir göz atmakta yarar var, grubun akıbetiyse önümüzdeki günlerde belli olacak. Taylor’ın Gossip Girl’deki oyunculuğuyla ilgiyi üzerine çekmeyi başardığı çok net. Ancak bu ilginin ne kadarı The Pretty Reckless’a yansır ya da grup kalıcı olur mu orası şimdilik muamma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder